O Kadar çok şikayet alırız ki…
Bir yerlerden veya bizden bal almış müşterimiz bize ulaşır: ‘sizden aldığım bal bozuldu, bu bal şekerlenmiş…’
Şrakkk bir de arkasından fotoğraf.
Bu ne rezalet, bal donar mı yahu?
Biz her sene Kars’dan bal alıyoruz ve donmuyor, sizinki dondu…
Market raflarında sizce neden donmuş bal göremeyiz?
Tezgahtar kaldırır o balı da ondan. Ya da yanlışlıkla rafta kalırsa o bal; tüketici aynı markaya ait donmamış olan balı da almaz, rafta hemen yanda duranı da…
(bizim tüketici davranışlarımız başlı başına değişik.)
Aslında tüm satışı sonuçlandıran ve üreticiyi de yöneten tüketici davranışlarıdır.
Rafta donmuş zeytinyağı görseniz alır mısınız? Öyleyse sevgili tüketici, senin dişine göre olan ürünü rafa koymak çocuk oyuncağı.
Bal eğer donuyorsa yaşıyor demektir. Arılar balı nereden toplarlar? Doğadaki çeşitli kaynaklardan, en başta da çiçelerden.
Arılar çiçeklerin içerisinde bulunan meyve nektarlarını çekerken tabii ki gözle görünmeyen ufaklıkta polenler de geliyor. Balı bal yapan bu polencikler ise canlıdırlar ve gece 8 dereceye düşen, gündüz 20 dereceği bulan zikzaklı bir havada 14 derecenin altına inip çıkan hava sıcaklığında donarlar.
Bu polenler balın içerisindeki doğal glikoz ve fruktoz oranına göre kendilerini korumaya alarak etraflarına doğal şekeri bağlamaya başlarlar.
Önce nokta nokta başlar donma, sonrasında dibe çöker polenler ve en son tamamı donar kavanozun.
Haydaa dondu mu şimdi bizim güzelim bal. Hem bak şekerlenmiş de…
Haydi at balı üreticinin kafasına veya çöpe…
Oysa bal halen yaşıyor.
Tüketici ise sevineceğine der ki: ‘ama donmayan ballar da var…’
Mesela Çam balı.
Çamda bir böcek var, bu böcek çamın öz suyunu emer ve tatlı kısmını da dışarıya atar. Bizim arı da gider alır o suyu.
Çam ormanının içerisindeki kovanlarına bu suyu taşırlar ve çamdan aldıkları suyu ayıramadıkları için salgıya (çam balı) karıştırırlar. Bu sebeple salgının (çam ballarının) çoğu donmazken bazı çam balları çiçek balı gibi donma yapabilirler.
Peki market rafındaki ballar neden donmazlar? Çünkü polencikler sorun yaratırlar.
O zaman öldürelim mi polenleri?
Kısa süreli yüksek ısılarda pastörizasyon veya filtrasyon yöntemleri uygulanarak polensiz bırakılan bal artık donmaz.
Buyurun size mis gibi bir şekerleme.
Devlet, bu şekilde balın içerisindeki poleni öldürsünler diye üreticiye ekipman alması için teşvik bile veriyor.
Yüksek ısılarda bu işlemleri yapan tanklarda zamanını geçiren bal kavanozlanıp sofranıza geliyor.
Sonra da anlata anlata bitiremiyorsunuz…
‘Ben bir bal aldım yahu ne baldı ama!!!
Bir daha donmak mı? hayatta inanmam.’
Aldınız bir balı, e dondu şimdi ne yapacağız? Benmari yöntemiyle 35-45 derece arası suyun içinde bırak çözülsün.
Ya da kardeşim dert ettiğin şeye bak, illa akışkan mı tüketeceksin?
Donuk halde ye, sıyır sıyır kaşıkla tüket.
Uğraşma öyle, donuk şekilde tüket gitsin.
Hem çok daha sağlıklı…
Sağlıcakla ve doğal kalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder